-
1 çırpmak
-
2 çırpmak
çırpmak <- ar> v/t schlagen; abschütteln; Teppich ausklopfen; Wäsche spülen; Zweige abschneiden;el çırpmak in die Hände klatschen;çalıp çırpmak unehrliche Geschäfte machen -
3 çırpmak
хло́пать* * *-i1) трясти́, битьkanat çırpmak — бить кры́льями
2) бить, ударя́ть ( друг друга)el çırpmak — хло́пать в ладо́ши
3) среза́ть, обреза́ть4) сме́шивать; разме́шивать5) спорт. броса́ть на лопа́тки ( борца) -
4 çirpmak
-
5 çırpmak
селкәү -
6 çırpmak
v. beat, whip, whip up, whisk, stir up, shake, shake up, beat up, churn, clap, cream, fold, mill, scramble -
7 çırpmak
çirpîn -
8 çırpmak
утэн, зэIышIэн, зэуеуты -
9 çırpmak
نفض -
10 çırpmak
نفض [نَفَّضَ]Anlamı: hizla ve kesik kesik silkelemek -
11 çırpmak
"to beat; (kanat) to flutter, to flap; (el) to clap; (çamaþýr) to rinse" -
12 çırpmak
/ı/ 1. to shake out (a tablecloth, rug, etc.). 2. to agitate (a piece of laundry, a cloth, etc.) (in water) (as is done when rinsing). 3. to clap (one´s hands). 4. (for a bird) to flap (its wings). 5. to trim, clip. 6. to beat, whisk, or whip (a food). 7. to steal. -
13 çırpmak
çalmaq, çarpmaq -
14 çalıp çırpmak
ворова́ть всё подря́д -
15 el çırpmak
хло́пать в ладо́ши -
16 el çırpmak
кул чабу -
17 el çırpmak
v. clap, applaud, clap one's hands -
18 kanat çırpmak
v. flap, flutter -
19 el çırpmak
dest çirpandin -
20 el çirpmak
IЭГУ еон/ еуэн
- 1
- 2
См. также в других словарях:
çırpmak — i, ar 1) Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek 2) nsz Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar. H. Taner 3) İki şeyi birbirine çarpmak Ali Bey ellerini çırptı: Elif Hanım,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpmak — sallamak,çalkalamak … Beypazari ağzindan sözcükler
çalıp çırpmak — hırsızlık yapmak Bu Salih Araboğlu, tefecilikten, çalıp çırpmaktan para yapmış, uğursuz heriflerden biridir. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanat çırpmak — 1) uçmak 2) kanatlarını hareket ettirmek 3) yeni bir başlangıç yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
el çırpmak — 1) alkışlamak, tempo tutmak Bir köylü oturduğu yerde cura çalıyor, birkaç delikanlı etrafında el çırparak ayak vurarak türkü söylüyorlardı. R. N. Güntekin 2) birini çağırmak için ellerini birbirine vurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dut çırpmak — dut ağacının meyvelerini yemek için büyük bir örtüye silkmek … Beypazari ağzindan sözcükler
alkışlamak — i 1) Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpmak O zaman biz hayranları onu şiddetle alkışlardık. A. İlhan 2) mec. Beğenmek, takdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpma — is. 1) Çırpmak işi 2) Kumaşın kenarını kıvırıp dikmek için iğne, kenara göre çapraz tutularak ve çift kattan batırılıp tek kattan çıkarılarak yapılan dikiş biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dövmek — i, er 1) Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak Harp Divanına vermeden önce, şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem! H. E. Adıvar 2) Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek 3) de Bir şeyi toz durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük